VAKIF NEDİR VE NASIL KURULUR?
Vakıf, Türk Medeni Kanunu’nun 101. Maddesinde ‘gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal toplulukları’ şeklinde tanımlanmıştır.
Vakfın kuruluş ve işlemleri hakkındaki hükümler, hukukumuzda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıfların Tescil ve İlanı Hakkında Tüzük, 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.
Vakfın muhakkak özgülenecek malvarlığının bulunması ve bu malvarlığının bir amaca özgülenmesi şarttır. Tabi bu ifadeden de anlaşılacağı üzere, söz konusu malvarlığının, vakfın amacını gerçekleştirmeye yeterli olması gerektiği açıktır. Vakfın amacı ise hukuka uygun, belirli ve anlaşılabilir olmalı ayrıca süreklilik arz etmelidir.
Vakıf gerçek kişi tarafından kurulacak ise fiil ehliyetine; tüzel kişi tarafından kurulacak ise hem fiil ehliyetine sahip olmalı hem de tüzel kişiliğin statüsünde vakıf kurabileceği ile bu vakfa malvarlığı özgüleyebileceği yer almalıdır.
Bir malvarlığının bütünü veya gerçekleşmiş ya da gerçekleşeceği anlaşılan her türlü geliri veya ekonomik değeri olan haklar vakfedilebilir. Cumhuriyetin Anayasa ile belirlenen niteliklerine ve Anayasanın temel ilkelerine, hukuka, ahlâka, millî birliğe ve millî menfaatlere aykırı veya belli bir ırk ya da cemaat mensuplarını desteklemek amacıyla vakıf kurulamaz.
Hukukumuz özel kanun ile de vakıf kurulabilmesine olanak tanımakla birlikte Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre yerleşim yeri mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanılacağına hükmetmiştir. Bu hali ile vakıfların özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve TMK. Md. 48’de yer alan tüm hak ve yetkilere sahip bulunduğunu belirtmeliyiz.
Vakfın kuruluş iradesinin, TMK. Md. 102, noterde düzenlenecek resmi senetle veya ölüme bağlı tasarruf ile açıklanabileceği hüküm altına alınmıştır. Her halde vakfın kurulabilmesi için yetkili asliye hukuk mahkemesinde tescilin sağlanması şarttır. Vakıf, yerleşim yeri mahkemesinin yapacağı bildirim üzerine tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanır. Tüzel kişilik kazanan vakıf, yerleşim yeri mahkemesi nezdinde tutulan, vakfeden ile vakıf adının, yerleşim yerinin, organlarının, amaç ve bu amaca özgülenen mal ve haklarının gösterildiği sicil defterine tescil edilir. Tescil kararı, başka bir mahkemece verilmiş ise ilgili belgelerle birlikte tescil için vakfın yerleşim yeri mahkemesine gönderilir. Merkezi sicile kaydedilen vakıf, Resmî Gazetede ilan edilir. İlanda; vakfedenin ve vakfın adı, yerleşim yeri, amacı, mal ve haklarının neler olduğu, varsa taşınmazlarının tapu bilgileri, vakfın organları ile kuruluş senedinin tarih ve sayısı, tescil kararının tarih ve sayısı ile hangi mahkemece verildiği belirtilir. İlan için harcamalar daha sonra vakıftan alınmak üzere Genel Müdürlükçe yapılır.
Gerçek veya tüzel kişilerin vakıf kurma iradesi, noterde düzenleme şeklinde hazırlanan resmi senetle ve temsilci aracılığıyla yapılır. Temsilci aracılığıyla yapılacak ise, temsil yetkisinin noterde düzenlenmiş olan belgeyle verilmiş olması ve bu belgede açıkça vakfın amacına özgülenecek mal ve hakların belirlenmesi ile açıklanmalı akabinde noter tarafından resmi senedin bir örneğinin yedi gün içinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi gerekmektedir. Tüm bu işlemler ardından vakfeden tarafından mahkemeye başvuru gerekir. Eğer kurucular arasında tüzel kişi mevcut ise bu halde bu tüzel kişinin vakıf kurabileceğine ve vakfa mal varlığı tahsis edebileceğine dair hüküm bulunan kuruluş statüsünü veya yetkili organ kararını da vakıf senedi ile mahkemeye verilmesi lazım gelir.
Eğer vakıf ölüme bağlı tasarruf ile kurulacak ise bu halde vakfedenin ölümü sonrası tescil işlemi yapılarak vakıf kurulur. Ölüme bağlı tasarruf ile kurulan vakıflarda vakıf kurulmasına esas belgenin bir örneği, yedi gün içinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne sulh hakimi tarafından gönderilir. Başvurulan mahkeme, mal ve hakların korunması için gerekli önlemleri re’sen alır.
Yetkili mahkemeye başvurulması üzerine, yapılacak harcamaların ilgili vakıftan alınmak kaydıyla Vakıflar Genel Müdürlüğünce karşılanacağını belirtmiştik.
Vakıf kurmak amacıyla hazırlanan vakıf senedinde;
*vakfın adının,
*amacının,
*bu amaca özgülenen mal ve hakların,
*vakfın örgütlenme ve yönetim şekli ile
*yerleşim yerinin (Vakfın faaliyetlerini yürüttüğü merkezin bulunduğu yerdir. Vakıf senedinde gösterilecek adresin açık olarak ayrıntılı şekilde yazılması zorunludur) gösterilmesi zorunludur.
Vakfın organlarının ve bu organların kaç kişiden oluşacağı, toplantı ve karar yeter sayılarının senet metninde gösterilmesi, organların görev ve yetki sınırlarının yeterince belirtilmesi de işleyişte kolaylık sağlayacaktır.
Vakfın adının kanuna, ahlaka, adaba aykırı olmamalı ve vakfın amaçları ile uyumlu olmalıdır.
Vakfın amacının ise, hukuka uygun, belirli, anlaşılabilir olmalı ve süreklilik arz etmelidir.
Vakfa özgülenen hak ve mallar, kurucuya ait olmalı ve amacı en azından başlangıç itibari ile gerçekleştirmeye yetmelidir.
TMK. 105 gereği, özgülenen malların mülkiyeti ile haklar, tüzel kişiliğin kazanılmasıyla vakfa geçer. Tescile karar veren mahkeme, vakfedilen taşınmazın vakıf tüzel kişiliği adına tescil edilmesini tapu idaresine bildirir. Ölüme bağlı tasarrufla kurulan vakfın miras bırakanın borçlarından sorumluluğu, özgülenen mal ve haklarla sınırlıdır.
Vakfın bir yönetim organı olması zorunludur. Vakfeden, vakıf senedinde gerekli gördüğü başka organları da gösterebilir (mütevelli heyeti, yönetim organı ve bir denetim birimi gibi)
Türk Medeni Kanunu’nun 103. Maddesi gereğince, Mahkemenin vakfın tesciline veya tescil isteminin reddine ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihinden başlayarak bir ay içinde, başvuran ya da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kanun yoluna başvurulabilir. Vakıflar Genel Müdürlüğü veya ilgililer, vakfın kurulmasını engelleyen sebeplerin varlığı halinde iptal davası açabilirler.
Türk Medeni Kanunu’nun 107. Maddesine göre vakıf senedinde vakfın amacı ile bu amaca özgülenen mal ve haklar yeterince belirlenmiş ise, diğer noksanlıklar vakfın tüzel kişilik kazanması için yapılan başvurunun reddini gerektirmez. Bu tür noksanlıklar, tescil kararı verilmeden önce mahkemece tamamlattırılabileceği gibi kuruluştan sonra denetim makamının başvurusu üzerine, imkan varsa vakfedenin görüşü de alınarak, vakfın yerleşim yeri mahkemesi tarafından tamamlattırılır. Tescili istenen vakfa ölüme bağlı tasarrufla özgülenen mal ve haklar amacın gerçekleşmesine yeterli değilse; vakfeden aksine bir irade açıklamasında bulunmuş olmadıkça bu mal ve haklar, denetim makamının görüşü alınarak hakim tarafından benzer amaçlı bir vakfa özgülenir. Vakfa özgülenen malların mülkiyeti ile haklar tüzel kişiliğin kazanılmasıyla vakfa geçer.
Vakfın kuruluş amacının gerçekleşmesinin olanaksız halde gelmesi ve değiştirilmesine de olanak bulunmadığı takdirde vakıf kendiliğinden sona erer ve mahkeme kararıyla sicilden silinir.
Av. Pınar BARIŞ